Ne Kadar Sabredebiliyoruz?

Her ne kadar eskisi kadar rövanşta olmasa da radyo dinleyen kesim arasında yer alıyorum.Bugün radyo kanallarını dolaşırken beni çok etkileyen bir konuşmaya rast geldim ve çok etkilendim .Konuşmacı konuşmasına bir hikayeyle başladı . Hikaye şöyleydi;Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat varmış. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirmiş. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela imiş  ama halinden hiç şikayetçi değilmiş. Bir gün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet etmiş. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini istemiş. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söylemiş. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturmuş ve "Efendim, su çok tuzlu, içemeyeceğim" demiş. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söylemiş. Talebe havuzdan kana kana içmiş. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını vermiş. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verimiş:   "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz." Bu hikaye beni gerçekten çok etkiledi ve benim daha geniş çerçeveden bakmamı sağladı.Belki de başımıza gelen her musibette sabretmek her zaman bizim hayrımıza olacaktır.Ve başımıza gelen her musibet şükrümüze şükür katmalıdır.Çünkü başımıza gelen güzel şeyler için şükrettiğimiz gibi başımıza gelen musibetlere de bundan daha beteri olmadığı için şükretmemiz gerekir.Bir düşünün musibetlere ne kadar sabredebiliyoruz ?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fırsatları Kovalamak mı? Yoksa Geleni değerlendirmek mi ?

YA UMUTLAR DA BİTERSE...

Belki De Bazı Şeyleri Zamana Bırakmalı İnsan....