Ne Kadar Sabredebiliyoruz?
Her ne kadar eskisi kadar rövanşta olmasa da radyo dinleyen kesim arasında yer alıyorum.Bugün radyo kanallarını dolaşırken beni çok etkileyen bir konuşmaya rast geldim ve çok etkilendim .Konuşmacı konuşmasına bir hikayeyle başladı . Hikaye şöyleydi;Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat varmış. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirmiş. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela imiş ama halinden hiç şikayetçi değilmiş. Bir gün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet etmiş. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini istemiş. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söylemiş. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturmuş ve "Efendim, su çok tuzlu, içemeyeceğim" demiş. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak